19 Haziran 2010 Cumartesi

Bilimsel Açıklama – Ön Deyinin Özellikleri

Bilimsel Açıklama – Ön Deyinin Özellikleri
Bilimsel yöntemle iki aşmalı bir sürecin sonunda yasalara ulaşıldığını açıklamıştık. Betimleme aşamasında “nasıl”? sorusuna cevap aranır. Ele alınan olgunun nasıl olduğu (oluş süreci), nasıl bir gelişim kaydettiği ortaya konulur. Açıklama ise olayların nedeniyle ilişkilidir. Açıklama nedeni bilinmeyen olguların nedeni bilinen olgularla ifade edilmesidir. Örneğin, yağmurun kara dönüşünü gözlemlemek, gözlem sonuçlarını aşama aşama kaydetmek bir betimlemedir. Yağmurun kara neden dönüştüğü araştırıldığında ve nedenler ortaya konulduğunda açıklama yapılmış olur. Doğaya ait gerçekleri araştıran bilim adamları, ele aldıkları konunun nasıl olacağı ile ilgili önce ön deyilerde bulunurlar. Sonra nedenlere ilişkin hipotezler (geçici açıklamalar) belirlerler. Yaptıkları deney ve gözlemler sonucunda da teorilere, oradan da yasalara ulaşı rlar. Nedeni belirleyen teoriler ve yasalar birer açıklamadır. Açıklamalar aksi ispatlanana ya da yeni bir teori veya yasa ile çürütülmedikçe varlığını sürdürürler. Açıklama aşamasının sonunda birtakım genellemelere ulaşılır. Bu genellemeler sayesinde açıklama, her yerde kabul gören bilimsel bir nitelik kazanır. Örneğin, “Bütün cisimler boşlukta, aynı hızla düşer.” önermesi bu türden genel kabul gören bir önermedir. Doğayı ve doğa olaylarını bilimsel yönden anlamada ön deyinin önemli bir rolü vardır. Ön deyi, olgular arası ilişkilerden ya da bilimsel açıklamalardan yararlanarak henüz olmamış bir olguyu önceden kestirmedir. Astronomi alanında gerçekleştirilen ilk ön deyi felsefenin kurucularından sayılan Thales’e aittir. O, “28 Mayıs 508′de olan ay tutulması olayını” önceden haber vermiştir. Thales’in yaptığı bir ön deyidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder